” Merak etme, hayat boyu merhametli olacak kadar aptal değilim ben…” Çiğdem Tunç Tiyatrosu’nun sezon oyunu ” Gözyaşı…
” Merak etme, hayat boyu merhametli olacak kadar aptal değilim ben…”
Çiğdem Tunç Tiyatrosu’nun sezon oyunu ” Gözyaşı Sarayı / Kösem “i Kosta Kortidis yazmış, yönetmiş ve bu arada ışık tasarımını da gerçekleştirmiş.
” …baharı bekleyen herkesin kışı yeni başladı.”
” Meğer siz, nerede keder içindeyseniz orası Gözyaşı Sarayı’dır…”
” Gözyaşlarını da, beraberinde getirip, bu sarayı kahkaha sarayı yapacaktım.Her şeyi, gerekirse dünyayı bile değiştirecektim.Oysa ki sonsuz döngü içinde hapsoldum, kaldım..”
” Bir kış günü çıktığı tahtından, bir bahar günü henüz gelmemiş kendi baharında…”
Hiç kuşkusuz, Darülsade Ağası Baş Kethüda Hacı Civciv Ağa’nın her risk durumda yükselen öksürük nöbetleri, Sultan Mustafa ile Kösem Sultan’ın vals kıvamındaki hesaplaşmaları, Hürrem’den Nurbanu ve Safiye’ye, Hatice Turhan Sultan’dan Kösem Sultan’a aktarılan taht saltanatı ekseninde yaşananlar, eseri farklı bir boyuta taşımakta.
Evet, büyük hayallerin, düş kırıklıklarının, keskin ihtirasların kol gezdiği bir sarayda Kösem Sultan, Turhan Sultan, Handan Sultan, Sultan Ahmed, Sultan Mustafa, Halime Sultan, Fülürye Hatun, Kethüda Başı Hacı Civciv Ağa, Vezir-i Salis Mustafa Paşa, Hasodabaşı ve Silahtar Ağa ile karşılaştım dün gece.
Özellikle belirtmek isterim ki, Kosta Kortidis, iki perde boyunca sadece bir destan yazmamış, çapraşık ruh sarsıntılarını, iktidar hırsıyla yazık edilen hayatları son derece çarpıcı bir biçimde ele almış.
” Gözyaşı Sarayı / Kösem ” de yardımcı yönetmen görevini Hazal Akyürek, kostüm tasarımını
Özlem Sönmez, müzik tasarı mını Bülent Evcil, Nida Şan,
efekt tasarımını Atahan Başman üstlenmiş, oyun fotoğrafları
Ali Eşitmez ve dekor Çiğdem Tunç Tiyatrosu’na ait.
Kosta Kortidis, ” Gözyaşı Sarayı / Kösem ” adlı piyesinde, izleyiciyi bir dizi free assosiation ile yüzleşebileceği bir girdabın içine itiyor bir kez daha.Düşündürüp, sorgulatıyor.
Her kahraman gerçek, tanıdık biri, ” A evet, bu benim ya da yan dairedeki hanım,” diyecek kadar hayatta muadili olan, hem hayal, hem hayal olmayan kahramanlar bunlar.Ve onların ufunetli, çapraşık, karanlık, bir o kadar da tekinsiz iç dünyaları…
Çiğdem Tunç, Murat Parasayar, Sema Aras, Parla Şenol, Kosta Kortidis, Balca Başman, Deniz Salman, Alp Balkan, Buğra Soykan Kişioğlu, Hazal Akyürek başarılı yorumlarıyla izleyiciyi tarihin ve bugünün içinde salınıp duran, an be an yaşanan farklı iklimlere ustalıkla taşıyorlar.Ayrıca oyun boyunca ortaya konulan illüzyon, hiçbir surette aksamayan sahne trafiği, dramatik yapıyı destekleyen kostümler esere çok şey katmakta.
‘Sultan Mustafa’ rolünde Kosta Kortidis, kelimenin tam anlamıyla, harikalar yaratıyor ve bir kez daha unutulmaz, ölçüt sayılabilecek bir karaktere imza atıyor.Yaratıcı yeteneğini ustalıkla sergiliyor.Ve rolüyle yaşadığı sınır tanımaz özdeşimle seyirciden tam not alıyor.
Benim için çok özel ve değerli olan, ” Bana Annemi Anlat “, ” Paylaşılamayan Sevgili “, ” Erkek Ali “, ” Çalıkuşu “, ” Serseriler Kralı ” filmlerinden ” İzmir’in Kızları “, ” Baba ve Piç “,” Dün Bugün Yarın ” başta olmak üzere, rol aldığı pek çok oyunla tiyatro sahnesinde de başarısını kanıtlamış Parla Şenol’u ” Gözyaşı Sarayı / Kösem ” de izlemek başlı başına bir ayrıcalık…
Balca Başman ‘Turhan Sultan’ olarak uzun süre etkisini kaybetmeyecek bir yorum çıkartmış.
Alp Balkan içten ve abartısız, duru oyunculuğuyla ‘Hacı Civciv Ağa’ya çok şey katmış.
Çiğdem Tunç ‘Kösem Sultan’ olarak sanat hayatının, en önemli başarılarından birine daha mührünü basmış.Sahnede sözünü söylemiş.Edası, güzelliği, yeteneği, oyunculuk tekniği, sahne hakimiyetiyle etkileyici bir yoruma hayat vermiş.
” Gözyaşı Sarayı / Kösem ” hiç kuşkusuz, Kosta Kortidis’in pürüzsüz sahne dili kadar, tam kıvamında oyunculuk performansları, kostümleriyle de sezonun önemli yapımlarından biri.İzlemenizi, özellikle öneririm.Hem de hemen !
Geçtiğimiz Eylül ayında, henüz oyun provaları devam ederken, Kosta Kortidis ile kısa bir röportaj yapmıştım.Onu da paylaşmak istiyorum :
Pınar Çekirge – Eserlerinin neredeyse tamamını okuduğum, yazı stilini yakından bildiğim bir yazarın son oyunu olan ‘ Gözyaşı Sarayı / Kösem ‘, ölümcül kuyruklarını tehditle kaldırmış, durmadan ihtiras denen zehiri akıtan akreplerin arasından geçiriyor bizi.Farklı iç dünyalarla tanıştırıyor.Bu eser nasıl doğdu?
Kosta Kortidis – Tarih 18 Mayıs 2023, sessiz, sakin bir gündü.Telefonum çaldı.Açtım, hattın öbür ucunda Çiğdem Tunç.’ Lafa hemen gireyim, bir oyun istiyorum ‘, dedi.’ Kösem’i yaz, ‘ diye devam etti.Sipariş oyun yazma taraflısı değilim pek.Zaten kafamda henüz kağıda dökülmemiş en az elli oyun da varken…altı saniye kadar düşündüm.Ertesi gün buluştuk ve proje böylece başladı.
Pınar Çekirge – Kosta Kortidis ‘in sağlam çatısı ve çatışması olan, sona yaklaştıkça okur /izleyiciyi şaşırtan piyeslerinden birini daha henüz seyirciyle buluşmadan okuma fırsatım oldu.Bildiğim kadar, Çiğdem Tunç, Alp Balkan, Sema Aras gibi oyunculardan oluşan bir kadro eseri yaşar kılacak ve rejiyi de üstlenmişsin…
Eser ne zaman perde açacak, çalışmalar nasıl gidiyor ?
Kosta Kortidis – Aslında önce işin sırrını açıklayayım.Farklı bir tekst, farklı bir rejiden yola çıktım.Tekrar yok, sıradanlığa kayma, geçiştirme yok.Zaman zaman komedi unsuru olsa da, son derece acı hakikatler yer alıyor oyunda.Sultan Mustafa gerçeği var mesela.Sultan Ahmed, Kösem Sultan…psikolojik temele dayandırılmış karakterler var.14 Ekim 2023 tarihinde perdemizi açmayı planlıyoruz.Şampiyonlar ligine uygun bir kadromuz var, diyebilirim.Ehh ben de, varım onların yanında.Bir yönetmen ve oyun yazarı, oyuncu olarak daha ne isteyebilirim ki ? Dediğim gibi, farklı bir oyun olacak.”
Öyle de oldu.” Gözyaşı Sarayı / Kösem ” gerek İstanbul’da, gerekse İstanbul dışında alkışlanmaya devam ediyor.
Özetlemek gerekirse : ” Gözyaşı Sarayı / Kösem ” özenle hazırlanmış, başarıyla yönetilmiş, oynanmış güzel bir oyun. Daha ne olsun ?
Yorum yapın!